Türk hukuk sistemine bakıldığında dijital şiddet davranışlarını doğrudan kapsayan bir düzenlemenin olmadığı gerek incelenen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda (1982 Anayasası) gerek bu anayasa altında düzenlenen diğer yasalarda görülse de dijital şiddet eylemlerini suç olarak kabul eden ilişkili maddeler anayasa ve yasalar içerisinde mevcuttur.

Bu bağlamda kişilerin dijital şiddet eylemleri karşısında ne gibi yasal haklarının olduğu ‘1982 Anayasası’, 5237 sayılı ‘Türk Ceza Kanunu’ ve 5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’ maddeleri incelenerek gözler önüne serilmiştir.

1982 Anayasası

1982 Anayasası incelendiğinde dijital şiddet eylemlerine yönelik suç oluşturabilecek maddeler incelenmiş ve bu maddeler şu şekilde tespit edilmiştir:

  • Özel hayatın gizliliği (madde 20)
  • Haberleşme hürriyeti (madde 22)
  • Düşünce ve kanaat hürriyeti (madde 25)
  • Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti (madde 26)

Öncelikle bu maddelerin detaylandırılmasını yapmadan önce 1982 Anayasası kapsamında kişilik haklarına yönelik devletin amaç ve görevlerine bakmakta fayda olduğu söylenebilir. Bu bağlamda devlet, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışır[1]. Devletin amaç ve görevleri arasında yer alan ilkelerin 1982 anayasasının başlangıç[2] bölümünde de yer aldığı görülmektedir.

Anayasanın 12. maddesine bakıldığında ise temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Buna göre herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.

Dijital şiddet davranışları ile doğrudan ilgili olan madde ise özel hayatın gizliliği ile ilgili düzenlemedir. Buna göre herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz[3]. Aynı maddede kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına yönelik düzenleme de mevcuttur[4].

Düşünce ve kanaat hürriyeti ve düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti maddeleri incelendiğinde ise herkesin düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğu, kimsenin her ne sebep ve amaçla olursa olsun düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağını, düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamayacağı ve suçlanamayacağı ifade edilmektedir[5]. Ayrıca herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir[6].

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca dijital şiddet davranışlarına yönelik herhangi bir düzenleme mevcut görünmese de bu davranışlarla ilişkilendirilebilecek birçok madde bulunmaktadır. Dijital şiddet davranışları söz konusu kanunda suç olarak kabul edilmese de bu davranışlarla ilişkilendirilebilecek davranışlar nasıl ki Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak kabul görüyorsa dijital şiddet davranışlarının da aynı biçimde suç teşkil edebileceği söylenebilir.

Öncelikle herhangi bir eylemin ceza karşılığının olabilmesi için kanunda suç olarak düzenlenmiş olması gerektiği belirtilmektedir[7]. Bu anlamda da dijital şiddet davranışlarının söz konusu kanunda herhangi bir düzenlemeye tabi tutulmadığı göz önüne alındığında bu davranışların suç teşkil etmeyeceğini söylemek yerinde olacaktır. Ancak dijital ortam dışında kalan yüz yüze iletişim sürecinde yaşanan şiddet eylemleri nasıl ki kanun kapsamında suç sayılarak cezaya tabii tutuluyor ise aynı biçimde dijital ortamdaki iletişim sürecinde de şiddet davranışlarının da cezaya tabii tutulacağı söylenebilir. Bu durumu bir örnek ile ifade etmek gerekirse, yüz yüze olan iletişim ortamında bir kişiye hakaret etmek nasıl ki Türk Ceza Kanunu’na göre suç olarak kabul ediliyorsa aynı biçimde dijital ortamdaki iletişim esnasında da sosyal medya, e-posta, anlık mesajlaşma veya cep telefonları üzerinden sözlü veya yazılı bir şekilde hakaret davranışında bulunmak suç olarak kabul edilebilir ve cezalandırılabilir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre dijital şiddet davranışlarıyla ilişkilendirilebilecek suçlar aşağıdaki gibi toparlanabilir:

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu[8]

  • Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihmal etmek,
  • Haberleşme içeriklerini kayıt altına almak,
  • Haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa etmek,
  • Haberleşme içeriklerini kişinin rızası olmadan ifşa etmek ve ifşa edilen bu içerikleri basın ve yayın yoluyla yayımlamak
  • Kişiler arasındaki konuşmaları kayıt altına almak

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu[9]

  • Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek,
  • Gizliliği görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal etmek,
  • Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa etmek ve ifşa edilen bu verileri basın ve yayın yoluyla yayımlamak

Haberleşmenin engellenmesi[10] ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması[11] suçu

  • Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi,
  • Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kişilerden birinin rızası olmadan dinlemek ve bunları bir ses alma cihazı ile kaydetmek,
  • Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedildiği verileri hukuka aykırı olarak ifşa etmek ve ifşa edilen bu verileri basın ve yayın yoluyla yayımlamak.

Kişisel verilerin kaydedilmesi[12] ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme[13] suçu

  • Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek,
  • Kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek.

Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu[14]

  • Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseyi telefon üzerinden ısrarla aramak ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunmak.

Hakaret[15], tehdit[16] ve şantaj[17]  suçu

  • Bir kimseye sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte saldırgan davranışlar sergilemek.
  • Bir kimsenin vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirmek için tehditte bulunmak.
  • Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamak.

Kasten yaralama[18] ve intihara yönlendirme[19] suçu

  • Kasten başkasının vücuduna acı vermek veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak.
  • Başkasını intihara azmettirmek, teşvik etmek, başkasının intihar kararını kuvvetlendirmek ya da intiharına herhangi bir şekilde yardım etmek.

Bilişim sistemine girme[20] ve Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme[21] suçu

  • Hukuka aykırı olarak bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına girmek, sistemin içerdiği verileri yok etmek veya değiştirmek.
  • Bir bilişim sisteminin işleyişini engellemek veya bozmak.

İşkence[22] ve Eziyet[23] suçu

  • Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çektirmek.
  • Algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştirmek.
  • Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışlarda bulunmak.

Müstehcenlik suçu[24]

  • Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri basın ve yayın yolu ile yayımlamak.

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun

5651 sayılı kanun amaç ve kapsam bakımından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı[25], erişim sağlayıcı[26] ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usulleri düzenlediği görülmektedir[27]. Nitekim söz konusu kanunun dijital ortamda yapılan dijital şiddet davranışlarına maruz kalan kişiler için getirdiği düzenlemelerle dijital şiddet eylemlerinin önüne geçilmesinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Bu noktada örnek olarak partnerinin cinsel içerikli fotoğraf veya videolarını dijital ortamda ifşa ederek partnerini dijital şiddete maruz bırakan kişinin bu davranışı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre nasıl ki suç oluşturuyorsa aynı şekilde 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca da suç oluşturacak ve ifşa edilen içeriklerin dijital ortamdan kaldırılması istenecektir.

            Bu bağlamda hukuka aykırı olan içeriklerin yer sağlayıcılar tarafından yayından çıkarılacağı belirtilmektedir[28]. Ayrıca erişim sağlayıcılar da kullanıcılarının yayınladıkları hukuka aykırı olan içeriklerin erişimini engelleme hakkına sahiptir[29].


[1] 1982 Anayasası, madde 5.

[2] 1982 Anayasası’nın başlangıç bölümünde “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu” ifade edilmiştir. Buna göre “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir (1982 Anayasası, madde 17).

[3] 1982 Anayasası, madde 20.

[4] Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir (1982 Anayasası, madde 20).

[5] 1982 Anayasası, madde 25.

[6] 1982 Anayasası, madde 26.

[7] Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz (Türk Ceza Kanunu, madde 2/1).

[8] Türk Ceza Kanunu, madde 132/1, 2, 3, 4.

[9] Türk Ceza Kanunu, madde 134/1, 2.

[10] Türk Ceza Kanunu, madde 124/1.

[11] Türk Ceza Kanunu, madde 133/1, 3.

[12] Türk Ceza Kanunu, madde 135.

[13] Türk Ceza Kanunu, madde 136.

[14] Türk Ceza Kanunu, madde 123.

[15] Türk Ceza Kanunu, madde 125.

[16] Türk Ceza Kanunu, madde 106.

[17] Türk Ceza Kanunu, madde 107.

[18] Türk Ceza Kanunu, madde 86.

[19] Türk Ceza Kanunu, madde 84.

[20] Türk Ceza Kanunu, madde 243.

[21] Türk Ceza Kanunu, madde 244.

[22] Türk Ceza Kanunu, madde 94.

[23] Türk Ceza Kanunu, madde 96.

[24] Türk Ceza Kanunu, madde 226.

[25] Yer sağlayıcı: Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek ve-ya tüzel kişileri ifade eder (5651 Sayılı Kanun, madde 2/1-m).

[26] Erişim sağlayıcı, kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişileri ifade eder (5651 Sayılı Kanun, madde 2/1-e).

[27] 5651 Sayılı Kanun, madde 1/1.

[28] Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi hâlinde yayından çıkarmakla yükümlüdür (5651 Sayılı Kanun, madde 5/2).

[29] Erişim sağlayıcı; herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde erişimi engellemekle yükümlüdür (5651 Sayılı Kanun, madde 6/1-a).

Bu içeriğe reaksiyonunuz nedir?

Heyecan Verici
0
Sevimli
0
Harika
0
Emin Değilim
0
İlginç
0

İlginizi çekebilir

Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir