Makale Adı: Çalışma Hayatında Şiddetin Yeni Görünümü: Dijital Şiddet
Yazar: Seher Demirkaya
Yayımlandığı Yer: International Journal of Social and Humanities Sciences Research (JSHSR), 10(100): 2629–2649.
Özet
Yaşamın her alanında etkisini gösteren dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerle birlikte çalışma hayatının aktörlerinin birbirlerine karşı olan yaklaşımları da değişmektedir. Çalışma hayatının her ne kadar barışçıl bir ortamda gerçekleşmesi hedeflenmesine rağmen, bazı durumlarda söz konusu barışçıl ortam bozularak sorunlara neden olabilmektedir. Yatay ya da dikey hiyerarşi içinde yaşanan şiddetin boyutu ve şekli, dijital ortamlar üzerinden de gerçekleşerek kişilerin çalışma hayatını olumsuz etkilemektedir. Dijital şiddet kavramına ilişkin uygulamada genel kabul görmüş hukuki bir tanım bulunmamaktadır. Bu doğrultuda, genel anlamdaki şiddet tanımını çalışma hayatında huzuru ve verimliliği bozan, kişiler arasında tartışmaya sebep olan ve bilişim teknolojileri yoluyla gerçekleştirilen eylemler şeklinde dijital şiddete uyarlamak mümkündür. Çalışma hayatında ısrarlı takip, cinsel içerikli mesajlar, aşağılama, etek altı görüntü kaydı, intikam pornografisi, kurban suçlama gibi dijital şiddet türleri yer almaktadır. Şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin ulusal düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yer alan dolaylı ya da kısmen de doğrudan hükümlerle ilişkilendirilebilir. Ancak söz konusu mevcut düzenlemelerin oldukça sınırlı olduğunu ve konuya ilişkin düzenlemelerin geliştirilmesinin ve genişletilmesinin ihtiyacını da kabul etmek yerinde olacaktır. Konuya ilişkin ulusal düzeydeki sınırlı düzenlemelerin yanı sıra uluslararası düzeydeki düzenlemelerin de dikkate alınmasının kapsamlı bir ulusal mevzuatın oluşturulmasına katkı sağlayacağı açıktır.